Diye yazınca bir çoğunuz ünlü komik adam Cem Yılmaz'ı hemen hatırlamıştır.
Reklamda; güçlü bir arabanın kalkarken asfaltda bıraktığı iz ve oluşan kazınma nedeniyle, zeminin acı duyduğu senaryosuyla, buna sebep olan gücün, kullandığı kaliteli akaryakıttan kaynaklandığı anlatılıyordu.
Bırakın asfaltı, beton yolların bile aşırı kullanımdan dolayı uzun yıllar sonra yıprandığını biliyoruz.
Nedense bizim Antalya'nın şehir içi ve çevre yolları için insaflı olamıyorum.
Gerek devlet kuruluşu olan Karayolları Genel Müdürlüğü'nün, gerekse Antalya Büyükşehir Belediyesi ve alt belediyelerin döktüğü asfalt kaplamalarına kısa sürede bir haller oluyor.
Eriyor, buruşuyor, trafik lambaları önünde halı gibi kat kat toplanıyor, çöküyor...
Bu sorun, sıkıştırılmış stabilize malzeme üzerine zift ve onun üstüne kırma mıcır dökülmesi ve silindirle tekrar sıkıştırılması modelinde olduğu gibi nedense modern metod dedikleri sıcak asfaltlama uygulamasında da yaşanıyor.
Zift ve mıcır karışımı asfaltın bizden başka hangi ülkelerde uygulandığını bilemiyorum.
Hatta olduğunu da zannetmiyorum.
Mıcır oturuncaya kadar geçen sürede, kırılan camların paniği ile veya kayarak kaza yapıp ölenlerin sayısını tahmin bile edemezsiniz.
Bu ilkellik yüzünden kaybettiğimiz vatan evlatlarının günahı bu ülkede yaşamak mıydı?
Ne yazık ki bu uygulama duble yollarda ve gidiş gelişli güzergahlarda halen devam ediyor.
Buna devam diyen sorumluları vicdanları ile başbaşa bırakırken, ellerinde imkanı olup sıcak asfalt döken (bence beceremeyen) kuruluşlara ne demeli...
Yollarımızın hali yine içler acısı...
Bozuk bir satıh üzerine sorun giderilmeden asfalt döküldüğü zaman bir süre sonra yenisi de eski yüzeyin şeklini alıyor.
Yazık değil midir bu ülkenin paralarına?
Yapılan eksik ve hatalı işlemler nedeniyle, ağlayan asfalt değil milletin anası ile dünyanın parasını vererek aldığımız araçlarımızdır.
Otomotiv sanayiinde fabrikalar, imalat sonrası test için tüm ürünlerini özel olarak hazırlanmış pistlerde yürütürler. Bu alanlarda abartılmış her türlü kötü yol şartları mevcuttur.
Gel gelelim bizim yollarımız bu pistlere bile rahmet okutacak durumdadır.
Yollarınızı düzeltmeden dünya kenti olamazsınız...
07 Eylül 2009
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder